27 Şubat 2011 Pazar

Zavallı Çinekoplar

Bir pazar günü Anadolukavağı'na gitmiştik 4 arkadaş, evlendikten birkaç hafta sonraydı. Güzel bir sabahın sonunda sahilde leğenler içinde balık satan bir adamın yanında bulmuştuk kendimizi. Salı akşamı misafir gelecekti, balık yapmak güzel bir fikirdi. Hemen çinekopları torbaya doldurttuk ve evin yolunu tuttuk. O kadar çok çinekop almıştık ki, değil Salı misafirlerine önümüzdeki birkaç hafta gelecek herkese yetecek kadar balık vardı. Biz de can dostumla mutfağa girip, akşam için mükellef bir balık sofrası kurmaya karar verdik. Verdik, verdik de tek sorun; ne O, ne de ben hayatımızda balık ayıklamamıştık. Biz dört şapşal balıkları temizletmeden alıp eve gelmiştik ve erkekler içeride film seyrederken biz de balıkları seyrediyorduk. Sonunda O eline bir bıçak aldı, ben de satır benzeri bir bıçak ve çinekop katliamına başladık. Uzun bir süre sesimiz çıkmayınca, arada çay demlediğimizi bildiklerinden, çayı kontrol etme bahanesiyle mutfağa gelip, son 20 dakikada 5-6 çinekopu katlettiğimizi görünce olaya el koyan Nejat, torbadaki bütün balıkları 15 dakikada ayıklayıp, Salı misafirlerine beni rezil olmaktan kurtardı. Katlettiğimiz balıklarsa akşam bizim soframızı süsledi; zavallı kafasız çinekoplar!

Normalde bu rezaleti kimseye anlatmamak lazım, ama daha ilk anda Salı akşamı misafirlerimize çinekop katliamını anlattığımızda çok eğlendiler... Hala çinekop aldığımda gözümün önüne kafası parçalanmış çinekoplar geliyor. E tabi o zamandan sonra akıllandık; hamsi dahi olsa balıkçı tarafından temizlenmeden balık eve sokmak yok; sonra dileğin benden ne dilerseniz...

İyi pazarlar,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder