7 Ocak 2014 Salı

10...

Geceden beri kaleme sarılasım var, ama bu saat oldu kelimeler boğazımda düğüm düğüm... Bu yıl da sabaha karşı 3'de telefon sesine uyandım; sadece 10 yıl önce gerçekten çalsa da her 7 Ocak sabaha karşı o telefon sesi peşimi bırakmıyor...

Akşam evde resimleri döktüm ortalığa, annemle babamın nikah-düğün resimleri, benim, Kerem'in çocukluk resimlerimiz, mezuniyetler, düğünler, doğumlar... O kadar resim arasında dördümüzün tek tük bile denemeyecek kadar az resmi vardı... Ve sonuncusu da ben evlenirken çekilmişti...

Ne ağlamıştık karşılıklı... Şefkatle sarılmıştı bana "ben buradayım" demişti...

O dev gibi boyuna karşılık bir insan bu kadar mı yufka yürekli olur... Bu kadar mı çocuklarına düşkün olur ve sevgisini her an her yerde gösterir, boyundan falan da çekinmezdi...

İnanmıyorum zaman geçtikçe küllenir denen acılara... O acı bazen boğazında düğüm düğüm olur bazen de gözlerinden akan yaş olur...

Daha çok zaman geçirecektik be baba; Kerem evlenirken yanında olacaktın, Defne'nin genç kız olduğuna şahit olacaktın... Olmadı be baba... Yakışmadı bu kadar erken gitmek sana...

İnanıyorum ki annenle babanın koynunda huzuru buldun... 

Seni çok seviyorum koca adam... Özlüyorum her geçen gün daha çok...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder