14 Nisan 2014 Pazartesi

Karmaşa

Yine kendimi bir karmaşanın ortasında buldum...Ben mi karmaşa yaratıyorum yada karmaşa ayağıma kadar gelip de itiraz mı edemiyorum "yok ben istemiyorum" falan diye orasını bilemiyorum...

Ama bu sefer biraz da müsebbibi benim... galiba, yani evet öyle... kesin öyle... galiba her defasında müsebbibi de ben oluyorum zaten...

Bahar mı çarpıyor desem, kara kışta da buluyor beni karmaşa... Yok bu bahar falan değil... Tek sebep benim ben olmam, bu kadar basit aslında.

Dün yürürken karşıma bir çift çıktı; kadının belden aşağısı yok; adamın sol ayağı sağ ayağından kısa... Öyle bir aşkla bakıyorlardı ki birbirlerine... durup seyredecektim, hatta gidip ikisine de sarılıp "ben bu yaşıma kadar aşk nedir bilmemişim, bana aşkın ne olduğunu gösterdiğiniz için teşekkür etmek istedim" diyecektim; ama işte cesaret edemedim..

Sonra, martıları seyrettim... Öyle ilginç yaratıklar ki; oturmuşlar güneşe çevirmişler kafalarını, birisi kanat çırpmaya kalktığında hepsi ters ters otur aşağı dercesine bakış atıyorlardı...

Çok yürüdüm, kendi kendime kaldım, karmaşadan kendimi çeker çıkarırım sandım, ama daha çok içine gömüldüm.

Bedenimi öyle yormuşum ki, ruhumla ilgilenmeye fırsat kalmadı...

Bu karmaşa bana "vicdan" ve "şefkat" duygularını uzun zamandır sümen altı ettiğimi de gösterdi biraz biraz... Uzaklaşmışım gibi geldi... Etrafımda herkes bir şeylerin peşinden koşarken, kedi, köpeğe şefkat gösterip de insana şefkat göstermezken, vicdani duyguların yok olduğu bir anda karşıma çıkan o duygu biraz sarstı beni galiba... Aslında aradığım kelime "merhamet" belki de şu an içimden geçenleri anlatan...

Karmaşadan merhamete nereden geldik derseniz; bilmem arada yokluyorlar ya beni, belki de ondandır...

Geçen gün, "belki de yetiştirilme tarzımdan" dedi birisi konuştuğumuz bir konu üstüne.. Farklı dünyalarda yetişen,yolları bir yerlerde kesişen insan topluluklarıyız işte... "TV'de kadın görsem kafamı çevirirdim 14 yaşıma kadar, bana öyle öğrettiler" dediğinde, benimle bunu paylaşabilme naifliğine sahip belki de ender insanlardan diye düşündüm... 

O naiflikten ne kadar da uzaklaştığımı, hatta belki de içimde öyle bir duyguyu hiç taşımadığımı fark ettim. Benden yaşça küçük birinden hayat dersi almıştım.

Oysa ben öyle bir pencereden bakıyordum ki hayata, durmadan savaşmalı, durmadan direnmeli, asla yenilmemeli, hep güçlü olmalı, becerikli olmalı, hatta kadın olmaktan da öte bir varlığa dönüşmeli... 

Karmaşa...

Neresinden tutsam elimde kalıyor...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder